Dünyayı Taşıyan Kadınlar
Yıllar yıllar önce hastanede olduğum bir geceydi. Kanamalı bir şekilde acilden girmiştim hem moralim bozuktu hem halim ferim yoktu. Saat sabaha karşıydı. Bir düşük yapmıştım, düşük yapmak kadınlarda ne kadar moral bozucudur, onu ancak deneyimleyen kadınlar bilir.
Trabzon’da doğum hastanesine gitmiştik. Nöbetçi doktor beni muayene etti, sonra beni tekerlekli sandalyeye koydu ve elimi tutup, “iyi değilsin, yakınlarına söyleyelim seni güzel beslesinler, kendine iyi bakmalısın” dedi. Bunu derken gözlerime bakıyor ve gülümsüyordu. Kendimi annesinin kucağındaki küçük bir bebek kadar güvenli hissettim.
Yakınlarıma “doktorun adını öğrenir misiniz?” diye sordum. Yeni kadın doğum doktorumu bulmuştum. Bir kadın için ona kendini iyi hissettirecek, onu anne gibi koruyacak doktorluğundan ve merhametinden emin olacağı kadın doğum doktorunu bulmak ciddi bir konfordur.
Sonraki yıllarda hep o doktoruma güvendim. Bana gösterdiği şefkat beni ona bağladı. O geceki gülümsemesi şu an bile aklımda. Ankara’ya taşındıktan sonra bir gün Instagram’da karşıma çıktı, aynı gülen yüzü ile kadın doğum doktorluğu yapmaya devam ediyor.
Doktorların bilgileri ve tecrübeleri kadar onları bizim için kıymetli eden şey, şefkatleri. Şefkatten kastım özel hastanelerde para kuvvetiyle gösterilen şefkat değil şefkatten kastım, hiçbir menfaat gütmeksizin hastasının şefkate ihtiyacını fark etmek demek. Huzur veren gülen yüzü şu an bile aklımda. Dünyam o gülüşle aydınlandı bile diyebilirim.
Bu anımı yazdım çünkü bugün de buna benzer bir şey yaşadım. Pazartesi günü online pilates dersi almaya başladım. Dersin ertesi günü sabah uyandığımda hayatımda ilk defa başımın döndüğünü fark ettim. Sindirim sistemi rahatsızlıklarım zaten sürekli benimle, alerjim desen her hava değişiminde benimle bir de baş dönmesi mi eklendi hayatıma diye düşünüp makus talihime hüzünlenip o hüzünle kaderime dalıp o sıralar yaşadığım kötü bir iki şeyi birleştirip “her şey benim başıma mı geliyor, orada kimse yok mu?” diye ajitasyona bağladım bağlayacağım. Ruh halim müsait bir iki işim ters gitmiş zaten, bazılarını yanlış tanımışım, havalar malum zaten ayarsız Ankara bahar havaları. Ben üzülmeyeyim, küçülmeyeyim de kim küçülsün?
Bildiğin mazlum bir bebeğe döndüm. “Orada kimse yok mu” derken, çarşamba akşamı ikinci ders olduğunu hatırladım ve o küçük bebeğin bu dersi nasıl geçireceğini düşündüm. Başım bana, “ben dönüyorum sen bu vaziyette nasıl pilates yapacaksın” diyor. Yazayım, dedim pilates hocasına. Kadına aylık 400 lira verdim ama olsun ders ücreti, ders ücretidir. 400 liralık hizmet ücretime değil Rabb’ime sığındım, “ders sonrası başım çok döndü hala da ara ara dönüyor, derste ne yapabilirim” dedim. Kadın bana, vertigo ya da tansiyon probleminiz var mı, diye yazdı. Ben de “vertigom yok, ilk defa başım dönüyor ve tansiyonum çok düşüktür”, diye yazdım.
BiR baktım, kadın beni arıyor. Şefkatli bir ses tonuyla, şimdi nasılsınız, dedi, hızlı hareket edince başım dönüyor, dedim. Mineralleriniz ne durumda acaba, kan değerlerinize baktırdınız mı yakında, dedi. B12 düşük dedim, kanım düşük dedim. Kanınız düşükse B12 alsanız da emilmesi zor, dedi. Kan ilacı mideme dokundu o yüzden kullanamadım, dedim. Mide koruyucu alın önceden, dedi. Ben aslında gençliğimden beri mide koruyucu kullanan biriyim, bir süredir bırakmıştım. Öyle kendi kendinize bırakmayın doktora gidin muhakkak, dedi. Sabahları pekmez yiyin dedi, kaya tuzu, zeytinyağı tüketin dedi. Hareketlerde başınızın altına kalın bir yastık koyun, boynunuzu koruyun dedi, karın hareketlerinde başınızı bir süre kaldırmayın dedi. Neredeyse on dakika bana koruyucu kollayıcı kucaklayıcı hekimlik verdi.
400 lira aylık ücret ödediğim bir online spor hocasından gördüğüm bu şefkat bana kendimi güvende hissettirdi. Bu yaptığı onun kendi kalbinden gelen bir şeydi. İşini yapmanın gereği olarak gördüğü bir şeydi. Yıllar önce o kadın doğum doktoru gibi beni sardı sarmaladı ve kendime getirdi.
Bazen düşeriz, gücümüz takatimiz biter. Öyle anlarda kolumuz kanadımız kırılır, yaşama şevkimiz gider. Küçücük bir bebek gibi savunmasız, korunmasız, güçsüz oluruz. Öyle anlarda böylesi insanlara denk gelmek Allah’ın lütfudur. Böyle insanların var olduğunu bildirir bize Rabb’imiz. Ben sana koruyucular yolladım, yalnız değilsin bil, der.
Bu hafta çok anlamlı bir video izledim. Kadınlar ve onların taşıma kapasiteleri üzerine. Kadın iyiyse; dünyayı doyurur, dünyayı taşır hatta çocuk şarkısında olduğu gibi gece gündüz çalışır, yarını bile yapar.
Kadın yeter ki iyi olsun, yeter ki kendindeki o gücü fark etsin.
Yazımda benimle beraber 3 kadından bahsettim. Beni en ihtiyaç duyduğum anda, en beklemediğim yerden destekleyen, iki kadın sayesinde iyi olmamdan bahsettim. Birinci kadın olan kadın doğum doktorum sayesinde iki evladım daha dünyaya geldi ve ben o doktorum sayesinde her hamilelikle tazelendim, her doğumla bende yeniden doğdum. Bir dokunuşu, bir tatlı sözü ve gülümsemesi sayesinde en az 6 sene kazandım. Sayesinde hiç korkmadan, normal/vajinal doğum yaptım. Burası kamu spotu değil. Kim ne şekil istiyorsa öyle getirsin bebeğini dünyaya. Benim doktorum gibi doktorlar herkese nasip olmayabilir.
Aynı hissi bugün pilates hocamda da yaşadım. Normalde zayıf biri olduğum için spora ihtiyaç duymayan, hatta mümkünse az spor ve işlevsel yürüyüşle, gezmeyle hayatımı geçirdim, ama yani benimle 49 yıldır yaşayan kaslarımı, az esnetmeyeyim mi?
Bu evremde bir telefonuyla beni mutlu eden pilates hocama burada teşekkür etmeyeyim mi?
Güzel insanlara denk gelince, durup bunu sağa sola haykırmak lazım. Dünya böylece daha huzurlu dönecek. Gerçi dünya bu ara bize deprem ile sarmış vaziyette. Bizden, ekşınına karşın etkili ekşın bekliyor ama ben gene de ona güzel insanlara denk geldiğimi de hatırlatayım.
İstanbul depreminde korku yaşayan herkese geçmiş olsun. Dünyayı taşıyan kadınlar ve dünyayı taşıyan kadınlara destek olan diğer kadınlar iyi ki varsınız.
Güzel kadınlar, dünyayı taşıyan kadınlar, yakında aile danışmanlığı minvalinde yazılar paylaşacağımız, destek almak isteyenlere destek verebileceğimiz danışmanlık sitemizi yayına sunacağız. Ben yıllardır kendi psikolojimi dik tutmak için psikoloji kitapları okudum, sosyoloji okudum, aile danışmanlığı sertifikası aldım. Kendim için ne yaptıysam sizlere de sunmak isterim. Yola çıktığım arkadaşım, yola başka bir yerlerde başlamış, ortak bir durakta buluşmuşuz. Birbirimize rehber olmuşuz gibi düşünebilirsiniz. Kendisi ile çok güzel gezi anılarımız mevcut. Gezebildiğim insan, benim için ideal insandır. Ne demiş eskiler, beraber yol aşmak insan tanımak için birebirdir. Şimdilik bu kadar yakında güzel kokumuz çıkar. Kalın sağlıcakla.
Yorumlar
Yorum Gönder