Gül Reçeli
Olumlama neydi; kendimize, güne, geceye, eşe, dosta; olumlu,yapıcı, iyileştirici kelimemelerle
yaklaşmak. Esmaül Hüsna da hayatımıza beş on yıldır giren olumlamamın İslami hayattaki pratiği.
Karşımızdaki inandığımız; en zengin, en alim, en şifacı, en çok bizi düşünen vb. tüm ihtiyaç duyduğumuz sıfatlara sahip olan yaratıcımız. Ona anlatmayacağız da kime anlatacağız, ondan istemeyeceğiz de kimden isteyeceğiz?
İnanç inananın ihtiyaç duyduğu bir şey, inanılan
bizim ettiğimiz dualarımızı duymak ister sadece.
Aslında bizi duymak ister, ona anlatalım ister.
İçimizde dışımızda ne var bildiklerini, bizdeki anlam buldukları haliyle ona anlatalım ister. Sonra anlattıklarımızla ilgili çözüm yollarımızı duymak ister, sonra da onu nerede devreye sokacağız onu duymak ister. Onu, onun hangi ismiyle devreye sokacağız, isteğimiz için hangi yola sapılacak onu duymak ister.
Dua, aslında kişinin kendine odaklanması, kendini karşısına yaratıcıyı alarak kendine açması, açtıktan sonra ihtiyaç analizi yapması, sonra da analizden bazen başı sonu belli olan sadece bir seferlik kullanılan bir proje üretmesi bazen de benzer durumlarda da üzerinde bir iki rotüş yapıp değiştirip uzun süre kullanabileceği yeni bir ürün çıkarmasıdır.
Olaya önce psikolojiden sonra da teknolojiden baktım çünkü hayat bizim onda gördüğümüz kadar boyutu olan bir alem ve dua da çok boyutlu bir şekilde o aleme destek sağlıyor. Ne ile sağlıyor, bize ne lazımsa onunla sağlıyor. Kendim için bulduğum Allah’ın isimlerini bir iki cümle ile yazmak isterim. Bunları bir ilahiyat hocası edası ile değil bunları onlara ihtiyaç duyan, onları kendi somut anlamlarına dönüştüren sıradan bir kul edası ile yapmak isterim.
Günüme ‘ya muktedir’ ismi ile başlıyorum, yaratıcı işimi gücümü rast getirsin istiyorum . Başıma gelen aynı çıktılar için başkaları yerine kendime bakıyorum ve yaptığım aynı yanlışı besleyen huyumdan kurtulmak için ‘ya kahhar’ esmasını çekiyorum. Kendime çekidüzen verdikten sonra kötü giden işler yoluna girsin diye ‘ya mecit’ esmasını çekiyorum.Sonra ‘ya mucip’ esması ile yaratıcıda saklı olan, benim aklıma hayalime bile gelmeyen mucize gibi güzellikleri istiyorum. Maruzatımı biliyorsun ama ben buradan senin çözümlerinle çıkmak istiyorum, nasip et diyorum. İlmim ve öğrenmelerim artsın diye ‘ya rafi’ esmasını çekiyorum. Onlarla sorunlarımı halledemediğim, hayatımdan çıkaramadığım ya da hayatımda beni incitmeden olsun istediğim insanları düşünerek ‘ ya rauf’ esmasını çekiyorum. Öğrenmelerim kolay olsun, zihnim açılsın diye ‘ya Muhsi’ esmasını çekiyorum. Yaratıcının tüm zenginliklerin kaynağı olduğunu beni de onlarla nasiplendirmesini istediğimde ‘ya ganiy’ esmasını çekiyorum. Kanaatkar olmadan ondaki tüm zenginliklerden istiyorum. Zenginliği olan birinden tek bir şey istenmez diye düşünüyorum.
Ne geldiyse başımıza aza kanaat ettiğimiz için geliyor, yarı şaka yarı ciddi yazdım ama bunu bir düşünün derim. Ben azla yetinmeyi, küçük hedefler koymayı en önce kendimi kısıtladığını fark ettim. Gezerek gördüğüm yerlere yenilerini ekleyebileyim, gezmeye devam edeyim, yeni şeyler öğrenme hevesim devam etsin, günlerimden keyif alabileyim, sevdiğiminsanlarla hasbihal edebileyim diye yediğim nimetler için,içtiklerim için, uyumalarım uyanmalarım için, sağlığım sıhhatim ailem için ‘eş şekur’ esmasını çekiyorum. Korktuğum afetler aklıma geldikçe onları önleyebilecek yaratıcıma sığınıp ‘ya vali’ esmasını çekiyorum. Gece yatarken ‘ya reşit’ esmasını çekip yaptığım amellerin kabul olmasını istiyorum.Malımı mülkümü koruması için ‘zül celali vel ikram’ esmasını çekiyorum. Sonra da ‘Görelim Mevla neyler neylerse güzel eyler’ diye kendimi uykunun huzuruna bırakıp yarına umutla bakıyorum.
Yazdığım esmalar benim esmalarım, onları konumlandırdığım anlamlar benim ihtiyacım olan anlamlar. Bu sıra bunlarlayım sonra başkaları ile olurum. Yeter ki yalnız olmayayım, yeter ki aman bulmadan kalmayayım. Hayat, içinde kapılarının saklandığı mucizelerle dolu. Kapılar saklı değil aslında sadece, biz onları bildiğimiz yerlerde aradığımız için bulamıyoruz. Bulmak için de aramak lazım ama aynı yerde,aynı insanlarla, aynı kendimizle değil. Değişerek, değiştirerek aramak lazım. Yazdıklarım kendi arayıp bulanlara değil,yatırım tavsiyesi değil, dini tavsiye değil, sadece kendi tecrübelerimi yazdım.
Görsel bu sene ilk defa yaptığım gül reçeli deneyimim öncesinde güllerle hasbihalimden. Çok güzel kokuyorlardı, Reçel öncesi çok güzel vakitler geçirdim onlarla ve çok güzel kokuyorlardı. Gözünüzü kapatın ve gül kokusu size kadar gelsin. Allah’a emanet olun.
Yorumlar
Yorum Gönder